Tarihi sürece bir bakış: Bielefeld’te Birlikte yaşam ve ortak mücadele etkinliği

DİDF Bielefeld derneğinde Türkiyeli işçilerin Almanya’ya gelişlerinin 60. yılı nedeniyle, gazeteci-yazar Ali Çarman’ın katılımıyla ‘Birlikte yaşam ve ortak mücadele’ başlıklı bir etkinlik gerçekleştirdi. -FOTO GALERİLİ-

Merhaba (Bielefeld)

İkinci dünya savaşı sonrası belli başlı şehirleri enkaza dönen Almanya ayağa kalkmak için yeniden işe koyuldu. Bunun içinde genç, dinamik ve söyleneni yapacak işgücüne ihtiyaç vardı.

Almanya sırasıyla; İtalya 1955, İspanya-Yunanistan 1960, Türkiye 1961 daha sonraları Fas, Portekiz, Tunus’tan işçi getirmeleri devam etti.

DİDF Bielefeld derneğinde Türkiyeli işçilerin Almanya’ya gelişlerinin 60. yılı nedeniyle ‘Birlikte yaşam ve ortak mücadele’ başlıklı bir etkinlik gerçekleştirdi.

Halk Yüksek Okulu (vhs) Bielefel binasının konferans salonunda düzenlenen etkinliğin açılış konuşmasını yönetim kurulu adına Selçuk Kozan yaptı.

Kozan, 1973’te kurulan dernekleri DİDF ilk derneği olma gururunu taşıyoruz. Ne güzel ki kurucularımızdan bazı abilerimiz bugün aramızdalar. Biz hep işçilerin-kadınların ve gençlerin sorunlarını kendimize iş edindik. Daha güzel bir hayat, Türkiye’deki demokrasi ve özgürlük mücadelesine katkı sunmaya çalıştık. Bugün ise Almanya ağırlıklı sorunlar konusunda demokratik kurumlarla birlikte hareket ediyoruz. Özellikle gençleri çalışmaya katma konusunda sizlerin yardımına ihtiyacımız var dedi.

Konferans salonu pandemi koşulları dikkate alınarak hazırlanmıştı. Valizler Dolusu Umut konulu göç sergisi ise katılımcıları geçmiş yıllara götürdü.

Sergi, daha güzel bir hayat için büyük fedakarlıklarda bulunan, tanımadığı bir ülkede karşılaşabileceklerini göze alma cesareti gösteren işçilerin hayatlarından kesitler vermekte.

Çarman: Kalıcılı ve yeni yaşam ülkesi

Göç konulu çalışmalarıyla bilinen gazeteci-yazar Ali Çarman sunumunu Tarihi sürece özet bir bakış, sendikal hareket ve yabancı düşmanlığı konularını kapsayan sunumu ile dinleyicilere hitap etti.

Çarman konuşmasında ‘bir-iki yıllığına İş için gelinen Almanya, kuşaktan kuşağa ve hayatın gerçeklikleriyle birlikte kalıcılığa ve yeni yaşam ülkesine dönüştü. Göçmen işçiler iki konuda hep tehdit edildiler. Birincisi sürekli sertleştirilen yabancılar yasası ve uygulamaları, diğeri ise yabancı düşmanlığı ve ırkçılık oldu. Gerek Türkiye gerekse Almanya emekçilerin sorunlarını görüp çözmek yerine hep öteledi. Her şeye rağmen bugün artık insanlarımız daha iyi bir yaşam mücadelesini ve gelecek planlarını parçası oldukları toplumun emekçileriyle birlikte vermekte.

1971 ve 1980 darbeleri sonucu bu kez yasadışı yollardan Almanya’ya gelmeler başladı. Böylece gelinen yerde 2,8 milyon Türkiyeli bir nüfus Almanya da yaşam kavgasını veriyor.

Göçmen gençler toplumun bütün alanlarında yadsınmaz başarılar göstermeye devam ediyor. Ancak sorunlarımız bitmiş değil ve bu başarılar aslında 60 yılı geride bırakan göç tarihinin en iyi göstergesidir denebilir” dedi.

DİDF kültür kolunun hazırlamış olduğu 20 dakikalık film büyük bir sessizlik içinde izlendikten sonra sahne halk müziği sanatçısı Eren Akşahin kendine has müziği ve seslendirdiği parçalarla güzel bir dinleti sundu.

Bir taraftan müziğin tınıları salonda yankılanırken diğer tarafta katılımcılar fotoğraf sergisini incelediler.