Kamusal ırkçılık daha görünür hale gelecek

Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) tarafından AP Seçimlerini değerlendirildiği yazılı bir açıklama yayımlandı.

Merhaba  Haber Merkezi

ATİK tarafından yapılan açıklama şöyle:

Avrupa Birliği’n de Son Perde; Faşizm Artık Daha Görünür!

Avrupa Parlamentosu seçimleri 6-9 Haziran tarihlerinde AB üyesi 27 ülkede gerçekleştirildi. Sonuçları itibariyle bir sürprizle karşılaştığımızı söyleyemeyiz. Yerküremizde son dönemlerde artan bölgesel emperyalist savaş ve işgaller, bunların sonucu genele yayılan yoksullaşma, işçi sınıfına yönelik saldırılar AP (Avrupa Parlamentosu) seçimlerine de yansıdı.  Gerici ırkçı-faşist partilerin göçmen ve mülteciler üzerinden süreci okuma ve sorumlu olarak gösterilmeleri ve özellikle devletler eliyle güçlendirilen kurumsal ırkçılık böylesi bir sonucun ortaya çıkacağını verileriyle gösteriyordu. 

Öncesinde Emperyalist Rusya’nın Ukrayna işgali ve devamında Siyonist İsrail’in Filistin’e yönelik soykırımcı saldırıları, Avrupa’da kendisini “sol” olarak adlandıran çevrelerde farklı tavırlarla ele alınmıştı. Estirilen milliyetçi dalgadan etkilenen bazı kesimler, AB’li devletlerin özellikle Filistin sorununda yanılsama içerisine girmiş, Siyonist İsrail’e karşı tutarsız yaklaşımlarına sebep olmuştur. Bu algı, toplumu etkisi altına almaya başlayan mülteci düşmanlığı ile de birleşmiş, arkasına rüzgârı almış olan ırkçı partilerin karşısında uzlaşmacı bir duruma getirmiştir. Bir anlamda kendisini “sol” olarak gören birçok çevre, kendi devletlerinin bekasını ön plana koyarak süreci okumuş ve tavır takınmıştır. Bu açmaz, parlamento seçimlerinde mülteci sorununu, coğrafyadaki birçok sorunun sebebi olarak gören ve mültecilerin bir an önce gönderilmesini propaganda eden ırkçı partilerin çıkarına hizmet etmiştir. 

Katılımın son bilgilere göre %45,26 olduğu seçimlerde sonuçlar, Fransa’da erken seçime, Belçika’da Başbakan Alexander De Croo’nun istifasına neden olurken, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Fransa Ulusal Birlik Partisi’nden Marine Le Pen gibi ırkçı isimleri de güçlendirmiş oldu. Almanya’da ırkçı AFD oyların 15,6’sını alarak ikinci büyük parti konumuna yükseldi. Bu sonuç Almanya’da 2025’te yapılacak federal seçimlerde ırkçı dalganın büyük bir tehlike olduğunu göstermektedir. 

AP seçimlerinin sonuçları bu anlamda önemli veriler sunmaktadır. Fransa, İtalya, Avusturya, Macaristan, Slovakya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg’da birinci, Almanya, Polonya, Letonya ve Romanya’da ise ikinci parti konumuna gelen bu partiler, ardarda yaptıkları açıklamalar ile mültecileri hedef tahtasına koymuş durumdalar. Marine Le Pen (Fransa Ulusal Birlik) ve Victor Orban (Macaristan Başbakanı), AP’de aşırı sağı “tek ve güçlü bir blok” olarak birleştirmeyi, bu yolla da AB’nin politikalarına yön vermeyi hedeflediklerini açıkladılar. Bu düşünceye hizmet etmek maksadıyla AP içinde iki akım ortaya çıkmıştır. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin başkanlık ettiği Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri (ECR) ve Fransız ırkçı Marine Le Pen’in lideri olduğu Ulusal Birlik’in yer aldığı Kimlik ve Demokrasi (ID) bu iki akımı temsil etmektedirler. AP içinde güç dengelerinin değişmesi, ırkçı faşist partilerin kararlarda artan etkisi; başta işçi sınıfı olmak üzere, göçmenler ve toplumun tüm kesimlerine yönelik saldırıları daha da boyutlandıracaktır.

Ortak Mücadeleyle Yanıt Olmalıyız!

AP seçimleri, Avrupa’da emperyalist güçlerin yeni süreçteki saldırılarının adresini göstermektedir. Buna karşın; tüm alanlarda, anti-emperyalist ve anti-faşist eylem birlikleri geliştirilerek, sokakta ancak yanıt olunabilir. Göçmenler olarak uzun bir süredir yaşadığımız kamusal ırkçılığın artık daha görünür hale gelmesi, ırkçı-faşist partilerin hareket alanlarının ve imkanlarının arttırılması ile zorlaştırıcı bir hale geleceği açıktır. ATİK olarak; yerli ve göçmen demokratik güçlerin, birleşik mücadelesiyle sürece yanıt olmaya çağırıyoruz. 

-Kahrolsun faşizm, yaşasın örgütlü mücadelemiz!

-Irkçılığa ve her türden gericiliğe karşı omuz omuza!

-Birlik, Mücadele, Zafer!