Arjantin adaleti, yaklaşık bir asır önce 400’ü aşkın yerlinin katledilmesinde devletin sorumluluğunu resmi olarak tanıdı.
Merhaba Haber Merkezi
Bir aya yayılan altı duruşmanın sonunda Resistencia Mahkemesi, 19 Mayıs günü kararını açıkladı.
“Hakikat Davası”nda yerli soykırımı çerçevesinde insanlığa karşı işlenen suçta devletin sorumluluğunun kanıtlandığı hükmüne vardı.
Mahkeme, 19 Temmuz 1924 tarihinde 100 dolayında polis, jandarma ve silahlı sivilin, bir uçağın desteğinde yerli Qom ve Mocoit aileleri ile grevdeki tarım işçilerinden oluşan bin kişinin bulunduğu alana geldiğini tespit etti. İşçiler o sırada pamuk tarlalarındaki kötü çalışma koşullarını protesto ediyordu.
Mahkeme kararına göre devlet güçleri bir saati aşkın bir süre boyunca halkı tarayarak, “Qom ve Mocoit etnik gruplarına mensup 400 ile 500 arasında kişiyi öldürdü, kaçamayan yaralılar da parçalama, toplu mezarlara atılma gibi mümkün olan en korkunç şekilde katledildi.”
Napalpi Katliamı olarak bilinen bu katliam, uzun yıllar boyunca sessizlikle geçiştirilirken, son 15 yıldır yeniden gün yüzüne çıktı.
Mahkeme Başkanı Zunilda Niremperger, “tarihi onarım tedbirleri” alınması talimatında bulundu.
Resmi Gazete’de yayınlanan karar kapsamında, eğitim programlarına katliamın dahil edilmesi, kamu televizyonlarında davanın yayınlanması, kurbanların kemiklerinin çıkarılması ve teslim edilmesi için adli tıp araştırmalarının sürmesi yer aldı.
2020 yılında zaten bir anıt dikilmişti. Ekonomik tazminat mahkemede tartışma konusu olmadı. Yine de bu karar, teorik olarak tazminatın da yolunu açıyor.
Herhangi bir sanığın olmadığı ancak geniş bir sembolik değeri olan Napalpi davası, Arjantin’de bir ilk olma özelliğine sahip. Arjantin’in bir ulus olarak 19’uncu yıl boyunca kuruluşu ve ötesinde yerli haklara karşı işlenen suçların görünürlüğü açısından bu dava önem taşıyor.
Arjantin 100 yıl önce gerçekleşen yerli katliamını tanıdı
Arjantin adaleti, yaklaşık bir asır önce 400’ü aşkın yerlinin katledilmesinde devletin sorumluluğunu resmi olarak tanıdı.
Merhaba Haber Merkezi
Bir aya yayılan altı duruşmanın sonunda Resistencia Mahkemesi, 19 Mayıs günü kararını açıkladı.
“Hakikat Davası”nda yerli soykırımı çerçevesinde insanlığa karşı işlenen suçta devletin sorumluluğunun kanıtlandığı hükmüne vardı.
Mahkeme, 19 Temmuz 1924 tarihinde 100 dolayında polis, jandarma ve silahlı sivilin, bir uçağın desteğinde yerli Qom ve Mocoit aileleri ile grevdeki tarım işçilerinden oluşan bin kişinin bulunduğu alana geldiğini tespit etti. İşçiler o sırada pamuk tarlalarındaki kötü çalışma koşullarını protesto ediyordu.
Mahkeme kararına göre devlet güçleri bir saati aşkın bir süre boyunca halkı tarayarak, “Qom ve Mocoit etnik gruplarına mensup 400 ile 500 arasında kişiyi öldürdü, kaçamayan yaralılar da parçalama, toplu mezarlara atılma gibi mümkün olan en korkunç şekilde katledildi.”
Napalpi Katliamı olarak bilinen bu katliam, uzun yıllar boyunca sessizlikle geçiştirilirken, son 15 yıldır yeniden gün yüzüne çıktı.
Mahkeme Başkanı Zunilda Niremperger, “tarihi onarım tedbirleri” alınması talimatında bulundu.
Resmi Gazete’de yayınlanan karar kapsamında, eğitim programlarına katliamın dahil edilmesi, kamu televizyonlarında davanın yayınlanması, kurbanların kemiklerinin çıkarılması ve teslim edilmesi için adli tıp araştırmalarının sürmesi yer aldı.
2020 yılında zaten bir anıt dikilmişti. Ekonomik tazminat mahkemede tartışma konusu olmadı. Yine de bu karar, teorik olarak tazminatın da yolunu açıyor.
Herhangi bir sanığın olmadığı ancak geniş bir sembolik değeri olan Napalpi davası, Arjantin’de bir ilk olma özelliğine sahip. Arjantin’in bir ulus olarak 19’uncu yıl boyunca kuruluşu ve ötesinde yerli haklara karşı işlenen suçların görünürlüğü açısından bu dava önem taşıyor.
